Hidroelektrik enerji potansiyeli ülkemizde topoğrafik ve hidrolojik özellikler açısından tüm yurda eşit olarak dağılmamıştır. Bu dağılımda Dicle ve Fırat havzası ve dolayısıyla GAP bölgesi barajları ağırlıklı bir yer tutmaktadır.
Dünyada nüfus artısı, kentleşme ve sanayileşme olguları, küreselleşme sonucu artan ticaret olanakları, doğal kaynaklara ve enerjiye olan talebi giderek artırmaktadır. Türkiye elektrik tüketimi 2011 yılı sonu itibariyle 230 milyar kWh seviyesine ulaşmış olup 2023 yılında 450 milyar kWh civarında olacağı öngörülmektedir.
31 Ağustos 2012 tarihi itibari ile Türkiye toplam elektrik kurulu gücü 55.380 MW’a ulaşmıştır. Bu toplam içinde, termik yakıtlı santraların payı % 63 (34.656 MW) ve yenilenebilir yakıtlı santraların payı % 37 (20.724 MW) dir. 2012 yılının başından 31 Ağustos 2012 tarihine kadar geçen süre içerisinde üretilen elektrik miktarı 163 TWh olup kaynaklar bazında dağılımında % 70 termik ve % 30 yenilenebilir enerji kaynaklıdır.
Türkiye ve Hidroelektrik Enerjisi Santralleri
Ülkemizin ortalama yükseltisi 1.131 metre olup 1000 m’den yüksek alanlar toplam yüzeyin %55.5’ini kaplamaktadır. Ülkemiz arazisinin %64’ünün eğimi %12’nin üzerindedir. Ortalama yüksekliği bir kilometrenin üstünde olan ülkemizde akarsu eğimleri de fazladır. Bu topoğrafik yapı ve hidrolojik koşullar ülkemizi hidroelektrik enerji üretimi açısından avantajlı kılmaktadır. Hidroelektrik enerji santrallerinin yerli kaynak kullanma avantajının yanı sıra işletme, çevre ve stratejik açılardan da avantajları bulunmaktadır. Tüm bu avantajlar, bu tesisleri ulusal çıkarlarımız için bir an önce geliştirilmesi gereken enerji tesisleri arasına koymaktadır.
Ülkemizin yenilenebilir enerji potansiyeli içinde en önemli yeri tutan hidrolik kaynaklarımız bakımından incelendiğinde Türkiye’de teorik hidroelektrik potansiyel 433 milyar kWh, teknik olarak değerlendirilebilir potansiyel 216 milyar kWh olarak ve ekonomik hidroelektrik enerji potansiyel 140 milyar kWh/yıl’dır. Türkiye hidrolik enerji potansiyelinin yüzde 37’lik kısmı işletmede, yüzde 15’lik kısmı (özel teşebbüs tarafından yapımı sürdürülen projeler dahil) ise insa halindedir (2010 itibarıyla). Bu potansiyelin kurulu güçteki ve üretimdeki payı Ocak 2013 itibariyle aşağıdaki gibidir.
2005 yılında üretilen hidroelektrik enerjinin %47’sinin sadece Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarından üretildiği dikkate alındığında Fırat Havzası’nın ülkemizin hidroelektrik üretim potansiyeli içindeki yeri ve önemi ortaya çıkmaktadır. Fırat üzerindeki bu potansiyelin geliştirilmesi sürecinde karşılaşılan birçok engelin aşılarak bu projelerin tamamlanmasının ekonomik ve stratejik önemi, bugün daha açık bir şekilde görülmektedir. Bu durum geliştirilmeyi bekleyen diğer hidroelektrik projelerimiz için örnek olmalıdır.
Teknik ve Ekonomik Potansiyel
Türkiye’nin teorik hidroelektrik potansiyeli dünya teorik potansiyelinin %1’i, ekonomik potansiyeli ise Avrupa ekonomik potansiyelinin %16’sıdır.
Ülkemizin 26 adet nehir havzasında yapılan hesaplamalarda net teknik potansiyelin üst sınırının 190 milyar kWh/yıl olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyelinin bu safhaya kadar olan hesaplamalarında, enerji sektöründe çalışan uzmanların görüşlerinde bir mutabakat mevcuttur. Ancak, Türkiye’nin 190 milyar kwh/yıl olarak hesaplanan net teknik potansiyelinin içinden, ekonomik olarak yapılabilir hidroelektrik tesislerde üretilecek yıllık elektrik üretimi miktarında çok ciddi görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
Değerlendirilmesi gereken bir diğer önemli husus da, Türkiye’nin kurulu gücü 10 MW’tan küçük HES potansiyelinin bugüne kadar kesin olarak hesaplanmamış olmasıdır. 130 milyar kWh/yıllık ekonomik olarak geliştirilebilir HES potansiyeli dışında özel sektörün 4628 sayılı yasa kapsamında müracaat ettiği, çok büyük bir bölümü nehir ve kanal santralı olan 1095 adet HES projesi bulunmaktadır. Toplam 14.000 MW kurulu güç kapasitesinde ve yılda yaklaşık 39 milyar kWh enerji üretebileceği tahmin edilen bu projelerin üretimi ile birlikte Türkiye’nin ekonomik hidroelektrik potansiyelinin 170 milyar kWh/yıl’a ulaşabileceği kuvvetli bir olasılıktır.
EPDK’nın resmi sayfasında yayınlanan Elektrik Üretim Tesisleri (Santral) Yatırımları ve İlerleme Durumları verilerinde il il HES sayıları verilmiş olup HES yatırım miktarlarını aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.
Şehir | HES Sayısı | Şehir | HES Sayısı |
Adana | 31 | Kahramanmaraş | 37 |
Adıyaman | 17 | Karabük | 6 |
Afyonkarahisar | 1 | Karaman | 6 |
Ağrı | 5 | Kars | 14 |
Aksaray | 0 | Kastamonu | 11 |
Amasya | 9 | Kayseri | 11 |
Ankara | 11 | Kilis | 0 |
Antalya | 40 | Kırıkkale | 4 |
Ardahan | 6 | Kırklareli | 0 |
Artvin | 34 | Kırşehir | 0 |
Aydın | 5 | Kocaeli | 1 |
Balıkesir | 2 | Konya | 5 |
Bartın | 3 | Kütahya | 4 |
Batman | 1 | Malatya | 16 |
Bayburt | 4 | Manisa | 2 |
Bilecik | 2 | Mardin | 1 |
Bingöl | 9 | Mersin | 23 |
Bitlis | 7 | Muğla | 13 |
Bolu | 6 | Muş | 4 |
Burdur | 4 | Nevşehir | 5 |
Bursa | 14 | Niğde | 1 |
Çanakkale | 0 | Ordu | 18 |
Çankırı | 2 | Osmaniye | 17 |
Çorum | 6 | Rize | 31 |
Denizli | 17 | Sakarya | 10 |
Diyarbakır | 7 | Samsun | 11 |
Düzce | 7 | Siirt | 8 |
Edirne | 0 | Sinop | 4 |
Elazığ | 6 | Sivas | 24 |
Erzincan | 22 | Şanlıurfa | 3 |
Erzurum | 35 | Şırnak | 2 |
Eskişehir | 2 | Tekirdağ | 0 |
Gaziantep | 4 | Tokat | 15 |
Giresun | 45 | Trabzon | 59 |
Günüşhane | 14 | Tunceli | 8 |
Hakkari | 2 | Uşak | 0 |
Hatay | 5 | Van | 10 |
Iğdır | 1 | Yalova | 0 |
Isparta | 9 | Yozgar | 2 |
İstanbul | 0 | Zonguldak | 4 |
İzmir | 0 |
Nitekim DSİ Genel Müdürlüğü’nün Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyelinin yeniden değerlendirmesi ile ilgili yaptığı ön etüt çalışmalarında, teknik ve ekonomik olarak geliştirilebilecek potansiyelin 163 milyar kWh/yıl’a yükselebileceği tahmin edilmektedir. Ekonomik kriterlere göre yapılacak değişiklikler ile hidrolik potansiyelimizi de 125 milyar kWh’dan 196 milyar kWh’a yükseltmek mümkün gözükmektedir. Ancak bunun teknik ve bilimsel çalışmalarla netleştirilmesi gereklidir.
Mülga EİE Genel Müdürlüğü, baraj ve hidroelektrik santralların (HES) mühendislik hizmetlerini yürütmüştür. EİE Genel Müdürlüğü HES projelerinin ekonomik hidroelektrik potansiyel içindeki payı % 60 seviyesinde olup, bugün işletmede olan hidroelektrik santralların enerji üretimi bakımından % 80 ’inden fazlasının mühendislik hizmetlerine çeşitli aşamalarda katkıda bulunmuş olup, büyük kapasiteli HES projelerinin yanı sıra, akarsularımızın bugüne kadar incelenmemiş kısımlarının araştırılarak, enerji üretimi bakımından değerlendirilmesine yönelik olarak, ülkemizin ekonomik HES potansiyelinin daha da artırılması maksadıyla, küçük akarsular üzerinde de ilave HES potansiyel belirleme çalışmaları da yürütülmüştür.
2009 yılı Mayıs ayında Elektrik Enerjisi Piyasası Ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi hazırlanmış ve yürürlüğe konmuştur. Bu belgede, elektrik enerjisi üretiminde yerli kaynakların payının artırılması öncelikli hedeftir.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2023 yılına kadar;
• 36000 MW olan Hidroelektrik potansiyelimizin tamamını kullanmayı,
• Rüzgar enerjisi santrallarında 20.000 MW,
• Jeotermal santrallarda 600 MW,
• Güneş enerjisi santrallarında 600 MW kurulu güce ulaşmayı ve
• Elektrik arzındaki yenilenebilir enerji payını % 30’un üzerine çıkarmayı hedeflemektedir.
Kaynak:
1- T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, www.eie.gov.tr/yenilenebilir/
2- T.C. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, epdk.org.tr/data/
2- Orya Enerji, oryaenerji.com.tr/turkiye_ve_hesler.aspx