“Ölçmediğin şeyi yönetemezsin”- Jack Welch – General Electric CEO.
Bir binada veya işletmede, enerji verimliliği için yatırım yapıldığında doğal olarak yöneticiler bu yatırım karşılığında ne kadar tasarruf sağlandığını ve bunun ne kadar süreceğini bilmek isterler.
Enerji tasarrufunun hesaplanması, hassas bir ölçümlemeyi ve tekrarlanabilir bir metodolojiyi gerektirir.
Enerji ve su yönetimi projelerinin uzun süreli başarısı, çoğunlukla proje ortaklarının hassas ve başarılı bir Ö&D planında anlaşma sağlayamamaları nedeniyle baltalanmıştır. Tasarruf miktarının hassas hesaplanması, işletme/bina sahibi ve yöneticilerine, enerji veya su tüketen sistemlerin çalışma şekilleri hakkında çok değerli geri bildirimler sağlar ve bu sayede daha fazla enerji/su tasarrufu yapmaya dönük projelerin geliştirilmesine olanak sağlar.
Çok sayıda noktadan gerçek zamanlı ölçüm, bina yöneticilerine kuvvetli bir gözlemleme aracı sağlar ve bu sayede binadaki enerji sistemlerinin daha verimli ve bu yüksek verimlerde sürekli çalışmalarını olanaklı kılacak yolların anlaşılması, izlenmesi ve ayarlanması mümkün olur. Ayrıca Ö&D nin sağlayacağı performans geri bildirimleri, sistemlerin çalışma ayarlarının revizyonu ve arıza önleyici bakım programlarının oluşturulmasını olanaklı kılar. Bu özellikle ilk bir iki yıllık binanın çalışma döneminde çok daha önemlidir.
Yeni Yapılar
Yeni yapılan binalarda, Ö&D sayesinde, tasarım safhasında öngörülen performanslara ulaşılıp ulaşılmadığının belirlenmesi, gerekli düzeltme ve ayarların yapılması mümkün olur.
Ayrıca Ö&D, işletmeye alma uygulamasını (commissioning) ciddi bir şekilde kolaylaştırır.
Yeni binaların tasarımında, son zamanlarda giderek artan bir uygulama, bina tasarım ücretinin hiç değilse bir kısmının, binanın beklenen performansı ne ölçüde gerçekleştirdiğine bağlı olarak ödenmesidir. Bu uygulama henüz ülkemizde yaygınlaşmamış olsa da, bina tasarımcıların ölçülebilir olması açısından, yatırımcıların gittikçe artarak ilgisini çekmektedir. Bu tip tasarım anlaşmalarının kapsamında iyi bir Ö&D planının yer almasının gerekliliği kaçınılmazdır. Mevcut bir binada, enerji verimini arttırmaya dönük bir değişiklik yapılmadan önceki durum bilinir bellidir. Mevcut bina “Temel” (baseline) olarak ele alınır ve değişiklikten sonraki durum bununla kıyaslanır. Yeni binada ise, tasarım safhasında “Temel bina” tamamen varsayımsaldır, fiziksel olarak mevcut değildir, gözlemlenemez ve ölçülemez. Binanın performansı bir takım varsayımlar, kabuller ve kestirimlerle veya simülasyon programları ile hesaplanır.
Bina tamamlandıktan sonra, mal sahibinin beklentilerinin ne ölçüde sağlandığı, sağlanamamış ise muhtemel düzeltici uygulamalar açılarından Ö&D zaruridir.
LEEDTM gibi bina derecelendirme programları, yeni binalarda Ö&D ye önem vermektedirler. Benzer program ve kaynakların bir kısmı ASHRAE Guidline 14 Appendix B – Resources da listelenmiştir.
Makalenin Devamı
39-olcme