Dünya Enerji konseyinin en önemli etkinliği olan “Dünya Enerji Kongresi” katılımcıların enerji sorunlarını ve çözümlerini küresel bir bakış açısıyla daha iyi anlayabilmeleri için düzenlenen en önemli uluslararası enerji kongresidir.
23. Dünya Enerji Kongresi 9-13 Ekim 2016 tarihlerinde İstanbul’da başladı. Kongrenin ana teması “Yeni Ufukları Kucaklamak”, yenilikçi bir kavram ve içerik vadetmektir.
Enerjinin geleceğini bugünden inşa edecek olan liderlere bu defa İstanbul ev sahipliği yapıyor.
23. Dünya Enerji Kongresi Dünya Enerji Liderleri, Geleceğin Enerji Liderleri ve Enerji Üçlemi zirveleri gibi özel oturumlarla dünyanın her yerinden gelen ve ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde sürdürülebilir enerji sunmak için seçenekler arayan Enerji Bakanları, iş, finans ve akademi dünyasının liderleri arasında diyalog oluşturulmasını sağlayacak.
23. Dünya Enerji Kongresinde, sanayinin önde gelen liderleri, uluslararası örgütler, medya kuruluşları, üniversiteler ve enerji sanayii birliklerinden gelen,10.000’den fazla enerji lideri, Doğu ve Batıyı, geçmişi ve geleceği bir birbirine bağlayan bir köprü olan eşsiz ve harika bir şehir olan İstanbul’da bir araya getirecek.
23. Dünya Enerji Kongresi
Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Projesi Anlaşması İmzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Dünya Enerji Kongresi için İstanbul’da bulunan Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Mabeyn Köşkünde bir araya geldi. Görüşme sonrası Rusya doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan ‘Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’ için hükûmetler arası anlaşma imzalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Başkanı Putin, gerçekleştirdikleri heyetler arası ve baş başa görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.
TÜRK AKIMI ANLAŞMASI
Açıklama öncesinde Rusya doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak olan ‘Türk Akımı Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’ için hükûmetler arası anlaşma imzalandı. Anlaşmanın imzaları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Aleksandr Novak tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in huzurunda atıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda yaptığı açıklamada, bugün açılış oturumu gerçekleştirilen 23. Dünya Enerji Kongresinin 2 gün daha süreceğini, bakanlar ve uzmanlar arasında yapılacak olan görüşmelerle kongrenin çok daha farklı bir zenginliğe kavuşacağını belirtti.
Kongrenin açılış oturumunda Rusya Federasyonu Başkanı Putin ile birlikte olduklarını, sonrasında ikili görüşmelerini gerçekleştirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili bakanların ve uzmanların görüşmeleri devam ettireceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde iki ülke arasında enerji ile ilgili münasebetleri ilgilendiren konuların, ekonomik ve ticari ilişkilerin, savunma, turizm ve kültürel alana ilişkin konuların yer aldığını açıkladı.
G-20 ENERJİYE ERİŞİM EYLEM PLANI
Afrika’daki insanların dünyadan beklentisinin, farklı niyetlerle ortaya konan dayatmalar değil, ‘Afrika sorunlarına Afrika çözümleri’ olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla 2015 yılındaki dönem başkanlığı sırasında ‘sağlam, sürdürülebilir ve dengeli’ büyümenin yanı sıra ‘kapsayıcı’ büyümeyi de G-20’nin temel hedeflerinden biri hâline getirdiklerini söyledi.
Enerji sorunu çözülmeden; kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakınız bugün dünya genelinde elektrikten mahrum olan 1,1 milyar insanın 650 milyonu Sahraaltı Afrika’da yaşıyor. Dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyi en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekiyor. Bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle, çalışmalarımızı burası üzerinde yoğunlaştırdık. Dönem Başkanlığımız sırasında liderler seviyesinde onaylanan bir çalışma da, G-20 Enerjiye Erişim Eylem Planı olmuştur. Bu planın enerjiye erişim alanında var olan çalışmaların daha iyi koordine edilmesine yardımcı olacağına inanıyorum.” diye ekledi.
“ENERJİ TALEBİMİZ, YILDA YÜZDE 6-8 ARASINDA ARTIŞ GÖSTERİYOR”
Türkiye’nin, enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke olduğuna, ancak özellikle son 14 yıldır, dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahip olduğuna işaret ederek, bu durumun Türkiye’nin enerji talebinin yılda yüzde 6 ile 8 arasında artış gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu talebi karşılamanın yanı sıra Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamak ve enerji sepetini çeşitlendirmek için de çalıştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; Orta Doğu ve Hazar Havzası başta olmak üzere, dünyanın ispatlanmış doğal gaz rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin bulunduğu bir bölgede yer aldığına dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok önemli projelere öncülük ettik. Mavi Akım, İran ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hatları ile Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Enterkonektörü projeleri, Türkiye’nin bu alandaki konumunu küresel ölçekte tescillemiştir. Azeri petrolü başta olmak üzere, Hazar petrolünün Ceyhan’a akışını sağlayan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını da hayata geçirdik.”
“DOĞAL GAZ İÇİN EN KÂRLI VE EKONOMİK GÜZERGÂH TÜRKİYE”
Azerbaycan’la birlikte Güney Gaz Koridoru’nun belkemiğini teşkil eden Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) projesinin inşa edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TANAP ve bu hattın devamını oluşturacak Trans Adriyatik Boru Hattıyla, Azeri gazı Türkiye’yle birlikte Avrupa piyasalarına da ulaşmış olacak. Türkmen gazının da bu projenin bir parçası olması için yoğun çaba harcıyoruz. Rusya’nın, hâlihazırda Balkanlar üzerinden aldığımız gazı doğrudan Karadeniz üzerinden ülkemize sevk etmeyi öngören Türk Akımı Projesine olumlu bakıyoruz. Bu projenin ikinci aşaması, Avrupa doğal gaz piyasalarındaki gelişmelere bağlı olarak geliştirilecektir. Diğer taraftan, Doğu Akdeniz gazı da, kaynak çeşitlendirme çalışmalarımızda yeni bir alternatif durumuna geliyor. Yapılan araştırmalar, bu gaz için en karlı ve ekonomik güzergâhın Türkiye olduğunu gösteriyor” dedi.
Türkiye’nin doğal gaz ve enerji ticaret merkezi hâline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesinde olunduğuna dikkat çekerek, sene sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımları atıp bu alanda büyük yatırımları gerçekleştireceklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece doğal gaz ticaretinde bölgemizdeki tüm ülkeler için güvenilir bir ortak hâline gelme hedefimize bir adım daha yaklaşacağız. Tabii enerji dediğimiz zaman özellikle doğal gaz dediğimiz zaman bunun üç tane boyutu var. Bir tedarik, iki taşıma, üç tüketim… Biz tedarikçi bir ülke değiliz. Biz tüketici ve taşıyıcı bir ülke konumundayız. Bu özelliğimizi tüp teknoloji ile bütünleştirmek suretiyle tedarikle bir araya getiriyoruz. İşte Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliğine de ayrıca katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede, Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç’ten sonra Avrupa’ya dördüncü doğal gaz koridorunu oluşturmak amacındayız. TANAP projesinin hayata geçmesiyle, Avrupa’nın doğal gaz tedarikinde yeni bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Enterkonektörü ile ilk somut adımı atılan bu projenin, Avrupa için de önemli olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
ÜÇÜNCÜ NÜKLEER SANTRAL PROJESİ
Önem verdikleri bir diğer alanın da nükleer enerji olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2010’da Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinin gerçekleştirilmesine yönelik hükûmetler arası bir anlaşma imzaladıklarını, Japonya ile Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali projesi için bir anlaşma yaptıklarını ve şu anda üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içinde olduklarını bildirdi.
Hedeflerinin önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer enerjiden karşılanması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, yenilenebilir enerji açısından önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Güneş, rüzgâr ve hidrolik kaynakların enerji sepetimizdeki payının yüzde 30’a çıkarılması yönündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Görüldüğü gibi Türkiye’de, enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli mevcuttur. Bunun için tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye’ye güvenen, bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır” dedi.
“ENERJİ YATIRIMLARI KÜRESEL BÜYÜME ÜZERİNDE DE ÇOK OLUMLU ETKİ YAPACAK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde düşen petrol fiyatlarının enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durulması gerektiğini, doğal gaz fiyatlarının da bu eğilimi izlemesi muhtemel olduğunu ifade etti ve bugün ertelenen yatırım kararlarının gelecekte enerji güvenliği üzerinde olumsuz etki etmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Bunu önlemek için daha yakın bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmanın gereğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Yine, enerji dâhil olmak üzere, küresel altyapı yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılamak için kamu ile özel sektör arasında yakın iş birliği şarttır. Özel sektörün dinamizmi ile kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir iş birliği çerçevesinde bir araya getirebileceğimizi düşünüyorum. Enerji alanında gerçekleştirilecek yatırımlarda arzu edilen rakamlara ulaşılması, küresel büyüme üzerinde de çok olumlu etki yapacaktır. Tüm bu projelerin ve yatırımların, sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla yürütülmesi gerektiğini asla unutmamalıyız. Geçtiğimiz yıl, bu bakımdan tarihî önemde gelişmelere şahitlik ettik. 2015 Eylül’ünde New York’ta 2030 Gündemini, Aralık ayında ise Paris İklim Anlaşmasını kabul ettik. Bu uluslararası zemin, küresel bir sınama olan iklim değişikliğiyle mücadelede yeni iş birliği imkânları ortaya çıkarmıştır.”
Zengin hidrokarbon kaynaklarına sahip olmanın, her zaman ve tek başına zenginlik, huzur ve güvenli bir geleceği beraberinde getirmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orta Doğu, Kuzey ve Batı Afrika, Güney Amerika bölgelerinde bu gerçeğin pek çok tezahürünü gördük, görüyoruz. Hatta enerji başta olmak üzere, temel insani ihtiyaçlara erişim konusunda dahi, bu bölgelerde ciddi sıkıntı yaşayan geniş toplum kesimleri vardır. Bilhassa, komşu coğrafyamız olan Orta Doğu bu bakımdan çok çarpıcı örneklere sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı, 23. Dünya Enerji Kongresi