Atık su sistemleri Covid19, Sars vs. bulaşma riski yüksek olan bu tür virüslerin yayılmasında kritik bir rol oynuyor.
SARS salgınının ardından Dünya Sağlık Örgütü, Hong Kong binalarının tuvalet giderlerindeki sifonların (P ve S sifonlar gibi) kirli ve enfekte olmuş hava damlacıklarının hanelerin içine sızdığını ortaya çıkaran bir çalışma yayınladı. Daha basit bir ifade ile virüsün hatalı ya da eksik atık su tesisatıyla bulaştığı saptandı.
Hastalıkla enfekte olmuş bir daire sakini tuvaleti kullandığı zaman virüs taşıyan damlacıklar, atık su boruları yoluyla bina boyunca hareket etmekte, tuvaletlerdeki aspiratör fanları ise virüsün ev içindeki diğer odalara iletilmesine imkan sağlamaktadır.
2017’de, Dr. Michael Gormley, Thomas Aspray ve David Kelley’den oluşan bir grup araştırmacı, binaların içinde virüsün bulaşmasına ilişkin 20 yıllık bir çalışma yayınladı.
Virüslerde Atık Su Tesisatının Rolü
Dünyanın en eski ve en iyi genel tıp yayınlarından biri olan Lancet’de, araştırma ekibi, Hong Kong’taki SARS salgınına atıfta bulunarak henüz dikkat çekmemiş Covid-19 risk alanlarının hastaneler ve yüksek katlı bloklar gibi büyük binaların olduğuna vurgu yaptı. Ekip, insandan insana direkt temasın halen en yaygın hastalığı kapma yolu olduğunu vurgulasa da tesisat sistemleri kusurlu olan yüksek katlı binalarda oturanların enfekte olabileceğini işaret etmektedir.
Wavin Group’un atık su tesisatında uzman yetkilisi David Clayson makaleye yorumda bulunarak “İnsanlar için bu tehlikenin farkında olmak ve kendilerini güvende tutabilmelerine yardımcı olmak gerçekten çok önemli” dedi.
Güvenli ve verimli su tedariki ve daha iyi tesisat ve hijyen koşulları, bugün Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid-19’un yayılmasının önlenmesinde hayati amaçlar olarak vurgulanmaktadır; ancak dünyadaki birçok binlerce bina halen Hong Kong’taki binalar gibi aynı tip hatalı ya da eksik tesisat kurulumuna maruz kalmaktadır. Bu binalardaki atık su sistemleri kelimenin tam anlamıyla insanları hastalığa itebilir.
Yüksek Katlı Binalar
Dünyada halen devam eden karantina süresince, David Clayson hepimize şu hatırlatmaları yapıyor: “Yüksek katlı binalardaki atık su sifonlarının contaları, aynı anda birçok insanın her zamankiden daha çok bu sistemleri kullanmasıyla oluşan baskıdan dolayı patlamasına karşı savunmasızdır. Buna hastane odalarındaki daha fazla insanın bu tesisatları kullanımasını göz önüne alarak hastaneleri de ekleyebiliriz.
Aynı riskler, tesisatın seyrek kullanımı sebebi ile bu sifonlardaki suyun buharlaşmasından ortaya çıkabilir. Kullanılmayan dairelerde eski lavabolar veya banyo giderleri yine ciddi risk oluşturmaktadır. İnsanların enfekte olmuş atık damlacıklarından bulaş alarak hastalanmalarından kaçınabilmesi için atabileceği birçok kolay adımın olduğunu görüyoruz.
Atık su sistemindeki kokular her zaman sağlık yönünden risk yaratmaktadır. Eğer atık kokusu alıyorsanız, bir şey ters gidiyor demektir ve hemen düzeltilmelidir. Genellikle atık su sistemlerindeki kokular, içinde su barındıran geleneksel P ve S tipindeki sifonlardan kaynaklıdır. Bu sifonlar, birçok durumda tercih edilmesine rağmen contaları çıktığı anda ciddi tehdit kaynağı oluşturur.
Bu tarz su prensibiyle çalışan sifonlar, yüksek katlı binalarda veya seyrek ve dönemsel kullanılan tesisatlarda risk teşkil etmektedirler. Buharlaşmaya neden olabilecek sıcak bir ortam, riskli bir havalandırma tesisatı ve binanın başka yerinde kullanılabilecek tuvalet sifonlarının yaşatacağı su kaybı bu sifonların yaratabileceği belli başlı sorunlardan sadece birkaçıdır.
Etkili Önlemler
Çözüm ortada, basit ve düşük maliyetli… Böylesi özel durumlarda, geleneksel su barındıran sifonlar yerine, onaylı ve sertifikalı atık su diyaframları monte edilmelidir. Atık su diyaframları, kanalizasyondaki pis kokuya neden olan gazların girişini engellemek için bir su contasına ihtiyaç duymadıkları için diğer sifonlara göre çok daha güvenlidir.
HepVO gibi içerisinde membrana sahip olan ve su barındırmadan kötü hava girişini engelleyen akıllı ürünlerin ilerleyen süreçlerde çok daha yaygın kullanıma sahip olacağı görülmektedir.
David Clayson, “Kritik önem arz eden su tedariki ve tesisat sektörünün global bir firma olarak, Covid-19’un ve diğer virüslerin önlenmesinde yardımcı olan bu tarz hayati ürünlerin kullanımını ilerletmenin bizim sorumluluğumuzda olduğunu hissediyoruz.
İşte bu yüzden HepVo atık su diyaframını kritik farklılıklar yaratabileceği birçok ülkedeki kilit projelere sunacağız. Alacağımız küçük önlemlerle hastalıkların önlenmesinde büyük ilerlemeler sağlayabiliriz. Bunu, Wavin’in en temel taahhüdü olarak görüyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.