Sentetik Koku Maddeleri ve İç Hava Kalitesine Etkileri

İşyerindeki maruziyetin işçi sağlığına olan etkilerinin hızlıca görülebilmesi, bu alanda yapılan araştırma sonuçlarının hastalıkla ilişkilendirilmesi, insanların daha çok zaman geçirdiği yaşam alanlarında, bina içi hava kalitesinin önemini ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, bina içinde insanın maruz kaldığı kimyasalların çeşitliliği ve bunlara maruziyet sonucu sağlığa olan etkileri içeren araştırmalar önem kazanmaya başlamıştır.

Artan astım vakaları veya alerjik reaksiyonlar bu çalışmaları hızlandırmıştır. Binaların yapımında kullanılan malzemelerden, döşenmesinde kullanılan malzemeye, temizlik ürünlerinden, kişisel bakım ürünlerine kadar oldukça geniş bir yelpazede kullanılan kimyasalların iç hava kalitesine etkileri olabileceği ihtimalleri, oldukça çok kimyasalın sorgulanmasına neden olmuştur.

Kullanımlarından sonra atık su deşarjı ile çevresel ortamlarda bulunan bu kimyasalların canlıya etkisi olmadığı düşünülerek üretimi artırılmış, oysa deşarjdan sonraki noktalardan alınan örneklerde canlılarda birikim özelliği tespit edilmiştir.

Sentetik koku maddeleri, birçok üründe kimyasalların kötü kokularını maskelemek ve kullanım cazibelerini artırmak amacıyla kullanılmakta olup, kimyasal olarak farklı oldukları doğal koku maddelerinin yerini almıştır. Doğal koku maddelerinin işlevi, elde edildikleri canlılar arasında kimyasal iletişim sağlamak olduğundan, sentetik koku maddelerinin bu işlevdeki rolü inceleme altına alınmıştır.

Bu rol nedeniyle bu kimyasalların endokrin sistemi bozucu sınıfına girebilen bir kaçının kullanımına yasak getirilirken, diğer bir kısmının ise kullanıldığı ürün üzerinde miktarının belirtilmesi Avrupa özellikle İskandinav ülkelerinin bazılarında kanunlaşmıştır.

Bu çalışmada birçok üründe kullanılan değişik sentetik koku maddelerinin miktarları, sağlık etkileri ve özellikle şu ana kadar var olan çalışmalardan iç hava kalitesine etkileri incelenmiş ve tartışılmıştır. Özet olarak, bina içinde kaynağı olan veya dış havadan sızan kimyasallarında çeşitli reaksiyonlara maruz kaldığı ve aynen dış havada olduğu gibi, iç hava kalitesininde etkilediği bilimsel olarak bulunmuştur.

Şu an daha detaylı araştırılan koku bileşikleri ise aynı zamanda biyojenik kaynaklarıda olan terpenler ve terpenoidlerin ozon veya benzeri oksidasyon ajanlarıyla reaksiyona girerek kendisi kirletici olmadığı halde reaksiyon sonucu özellikle kanserojen olan formaldehit ürettiğiyle ilgili çalışmalardır.

Bununla birlikte az sayıda olsa bile bu kimyasalların uzaklaştırılması dolayısıyla iç hava kalitesinin korunmasında özellikle HVAC’ların hava akış hızı, oda sıcaklığı ve filtrasyon veriminin etkili olabileceği de literatürde ki araştırma konularındandır.

Makalenin Tamamı

2015-11

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close

22 Bin Üyemize Katılın