Mikrobiyolojik yaşam ve bu oluşumların insan sağlığına olumlu veya olumsuz etkileri yüzlerce yıldan bu yana bilinmektedir. Yaşadığımız kapalı veya açık her türlü alanda ve hava da şartlara bağlı değişen yoğunlukta mikroorganizma ve virüsler bulunmaktadır.
Sağlıklı bir insanın bağışıklık sistemi, çok yüksek dozda olmadığı müddetçe iç içe yaşadığı mikroorganizmalara karşı direnç gösterebilecek kabiliyettedir. Ancak hastanelerde bulunan nüfusun çeşitliliği ve niteliği farklılıklar gösterir.
Sağlık tesislerinde çalışanlar, ziyaretçiler ve normal hastaların dışında bulaşıcı hastalık taşıyan veya bağışıklık sistemi zayıflamış hastalar bulunmaktadır.
Ayrıca farklı ünitelerde gerçekleştirilen tıbbi işlemler ve müdahalelere bağlı olarak rahatsız edici koku ve gazlarında ortaya çıkması söz konusudur.
Bu sebeple hastanelerde iç hava kalitesi kavramına, normal kapalı alanlardan farklı olarak konfor şartlarını karşılamasının yanı sıra hava kaynaklı mikrobiyolojik bulaşma risklerinin azaltılması ile koku ve gazların giderilmesi zorunluluğunu da eklemek gerekir.