Saros FSRU Projesi ve Ertuğrul Gazi FSRU Gemisi

FSRU, İngilizce Floating Storage and Regasification Unit ifadesinin kısaltılmış hali olup LNG formundaki gazın depolandığı ve gazlaştırılarak iletim şebekesine aktarıldığı gemi tipini tanımlamaktadır.

Dünya geneli uygulamada FSRU gemisi terminalede sabit halde bulunmakta, LNG taşıyan gemi FSRU gemisine yanaşarak bu gemiye LNG transfer etmektedir. FSRU gemisi de hem LNG’yi depolama ve ihtiyaç duyduğunda LNG’yi gazlaştırarak iletim şebekesine aktarma fonksiyonlarını icra etmektedir.  Arz ve sistem güvenliğinin sağlanması hedefimiz doğrultusunda geliştirilmiş olan 07.02.2018 tarihinde resmi açılışı yapılarak devreye alınmış olup, 170.000 m³ sıvılaştırılmış doğal gaz depolama ve günlük maksimum 28 milyon m³ gazlaştırma kapasitesine sahiptir.

Saros FSRU Projesi

Proje kapsamında Saros Körfezi’nin iç kuzey doğu konumunda Sazlıdere mevkiinde, denizde; FSRU gemilerinin bağlanabileceği iskele yapısı, römorkör, palamar ve pilot botlarının yanaşacağı mendirek, iskelenin kıyıya bağlantı noktasında yer alacak kontrol binası yapılacaktır. Karada ise ölçüm istasyonu ve yaklaşık 17 km’lik kara boru hattı inşa edilecektir. Proje alanı Edirne şehir merkezinin yaklaşık 115 km güneyinde olup Keşan ilçe merkezinin yaklaşık 24 km güneyinde yer almaktadır. Proje alanının yakın çevresinde, yaklaşık 3,5 km kuzeydoğusunda Sazlıdere Köyü ve yaklaşık 4 km kuzeybatısında Gökçetepe Köyü yer almaktadır.

Saros FSRU Projesi

Proje ile ilgili ilk ÇED Olumlu Kararı 19.04.2019 tarihinde alınmıştır. Bahse konu ÇED Olumlu Kararı, Edirne İdare Mahkemesi tarafından 26.02.2020 tarihinde iptal edilmiştir. Söz konusu iptal kararında işaret edilen hususlara ilişkin ÇED Olumlu Kararı 25.06.2020 tarihinde alınmıştır. Bununla birlikte, Edirne İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararı Danıştay tarafından bozulmuştur. Ayrıca 12.11.2019 tarihinde imar planı onayı alınmıştır. ÇED Olumlu Kararı ve imar planı izni dâhil bütün yasal izinler alınmış olup çalışmalara bu doğrultuda başlanmıştır.

Saros FSRU Projesi ile ülkemizin doğal gaza dayalı enerji üretim ve sanayi tesislerinin yoğun olduğu, aynı zamanda konut doğal gaz tüketiminin en fazla olduğu noktalara yakın, Marmara Bölgesi’nin Trakya kesiminde, doğal gaz iletim sistemine önemli bir destek, yeni bir giriş noktası oluşturulacaktır. Proje, Çanakkale ve İstanbul Boğazlarındaki gemi trafiğinden kaynaklanan “kısıntı/kesinti” durumlarını ortadan kaldıracaktır. Saros FSRU Projesinin yapımına ivedilikle başlanılması, ülkemizin öncelikle Balkanlar ve dünya doğal gaz ticaretinde etkin bir ülke konumuna gelerek, gaz iletimi ve ticareti merkezi olma hedefine bir adım daha yaklaşmasını sağlayacaktır.

Saros FSRU Gerçekleri

Yunanistan Dedeağaç FSRU Tesisi

Yunanistan, Saros’a 70 km. uzaklıkta Dedeağaç’ta 153.500 m2 kapasiteli FSRU tesisi yapıyor. Gazlaştırılmış LNG, Romanya, Sırbistan ve Kuzey Makedonya’dan, Bulgaristan ve daha geniş bölge pazarlarına iletileceği 28 km uzunluğundaki bir boru hattı ile Ulusal Doğal Gaz İletim Sistemine bağlanacak, Moldova ve Ukrayna’ya kadar ulaşacak. Yeniden gazlaştırma kapasitesi 5.5 milyar m2 olan teknik kapasitesinin %50’sine ulaşmış durumda olan terminalin 2023 yılı sonunda faaliyete geçmesi bekleniyor.

Avrupa Birliği ise 166 milyon Euro destek veriyor. Türkiye’nin enerji arz güvenliği için çevreyi de koruyarak yapılacak Saros FRSU için sözde çevre hassasiyeti ile karşı çıkılıyor!!

Saros Projesi Detayları

Saros Körfezi özel çevre koruma bölgesine yaklaşık 3 km, Gökçetepe Tabiat Parkı’na yaklaşık 3.4 km, Mecidiye Göleti içme suyu mutlak koruma alanına yaklaşık 6 km mesafede bulunmaktadır. Tesis için yer seçimi yapılırken sahili turizme açık olmayan ve eğimin yüksek olduğu bir alan tercih edilmiştir.

Araştırma bulguları bağlamında, doğal gaz boru hattı güzergâhının belirlenme süreci, çevreye duyarlı bir perspektifle, bilimsel ve teknik yaklaşımlarla yürütülmüş, sosyoekonomik fayda, ulusal ve uluslararası mevzuat ve standartlar gözetilerek proje yapılandırılmıştır. Doğal gaz boru hattı güzergâhına dair 38 genel müdürlük düzeyinde ve 30 yerel idare düzeyinde olmak üzere toplam 68 kamu kurum ve kuruluşunun görüş, proje, öneri ve izni alınmıştır. Güzergâhın kesinleştirilmesi sürecinde;

  • Evleviyetle minimum çevresel etkinin gözetilmesi,
  • Diri faylar ve sismik aktivitesi olan bölgeler (deprem bölgeleri) dışında olması,
  • Jeolojik-jeomorfolojik yapısı uygun olmayan alanlar (boru inşaatına uygun olmayan zeminler, kütle hareketleri, erozyon, karstik alanlar vb.) dışında olması,
  •  İnşa edilebilirliğe uygun ve yapım güçlüğünün minimize edilebileceği bölgelerin seçilmesi,
  • Birinci sınıf tarım arazilerinden kaçınılması,
  • Özellikle meyve bahçesi, üzüm bağları vb. tarım alanlarından geçişlere dikkat edilerek yıllara sâri uzun erimli tarım alanları üzerindeki etkinin minimize edilmesi,
  • Arkeolojik nitelikteki sahaların dışında olması,
  • Güvenlik riski yüksek bölgelerin dışında olması,
  • Ekolojik bakımdan önemli sahaların dışında olması,
  • Güzergâh boyunca dere, karayolu, demiryolu gibi özel geçişlere dikkat edilmesi,
  • Milli parklar, tabiat parkları, tescilli sit ve doğal alanlar dışında olması,
  • Göl ve göletlerin koruma alanlarının, su havzaları ve sulak alanların dışında olması,
  • Maden sahaları ve taş ocakları dışında olması,
  • Orman alanları ve orman ağaçlandırma sahaları dışında olması hususları dikkate alınarak proje üretimi yapılmıştır.
  • Uzman ornitolog tarafından proje bölgesinde ve güzergah üzerinde, detaylı flora fauna analizleri yapılmış, kuşlar üzerindeki hassasiyet göz önüne alınarak yapılandırılan bilimsel gözlem sonuçları raporlanmıştır.
  • Proje sahası, Edirne Tarım ve Orman İl Müdürlüğü teknik personeli tarafından sahada parsel bazında incelenmiş, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında hazırlanan “Toprak Koruma Projesi” Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onanmıştır. Yalnızca bir mera parselinden geçiş yapılan boru hattı güzergâhına dair Tarım Dışı Kullanım İzni alınmıştır. Boru hattının geçtiği tarımsal nitelikteki arazilerde irtifak hakkı tesis edilmiştir. Yapım aşamasında güzergâh koridorundaki nebati tarım toprağı sıyrılarak, inşaat koridorunun hemen kenarında depolanacak ve yapım akabinde yeniden yerine serilecektir.
  • Boru hattının tamamlanmasının ardından arazi sahipleri tarafından yeniden mevsimsel tarım yapılabilecektir. Ayrıca ağaç tarımcılığı yürütülen kapalı bahçelerden boru hattının geçirilmemesine özen gösterilmiştir.
  • Orman alanlarında boru hattı geçişi, 6381 Sayılı Orman Kanununun 17. Maddesi ve uygulama yönetmeliği çerçevesinde yapılmıştır. Güzergâh kesinleştirilirken orman yangın önleme şeritleri ve kadastro yolları kullanılmıştır. Orman Genel Müdürlüğüne ilgili mevzuat kapsamında sunulan Orman Geçişi İzin Dosyaları ilgili diğer kurum ve kuruluşların da görüşleri çerçevesinde uygun bulunarak onanmıştır.
  • Güzergâhın belirlenme sürecinde ormanlık alanlardan geçilmesinin zorunlu olması halinde, ağaç zayiatının minimize edilebilmesi için 2016 yılında meydana gelen yangın sonrası oluşan ağaçsız alanlar tercih edilmiştir.
  • Söz konusu proje üzerinde yaklaşık 7591 ağaç tespit edilmiş, en az 5000 ağacın taşınmaya uygun olduğu Orman İşletme Müdürlüğü tarafından bildirilmiş olup bu ağaçlar taşınacaktır. Bununla birlikte, proje alanına en az 100.000 ağaç dikilecektir.
  • Planlanan projenin deniz ve kıyı ekosistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla uzman hidrobiyologlar tarafından proje alanında yapılan saha çalışmasında, teşhis edilen Kara Florası, Fitoplankton, Bentik Flora, Bentik Omurgasız ve Makrozooplankton türleri arasında IUCN, CITES ve BERN sözleşme kriterlerine göre tehdit altında ya da tehlike altında olduğu bildirilen bir tür bulunmamaktadır. Ayrıca alanda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce koruma altına alınmış bir alan bulunmamaktadır.
  • Proje alanında bulunan deniz çayırlarının (Posidonia oceanica ve Cymodocea nodosa) taşınması ülkemizde ilk olarak Kuruluşumuz tarafından gerçekleştirilecek, inşaat faaliyetleri öncesinde belirlenecek uygun bölgeye nakledilecektir. Taşıma çalışmaları deniz biyologları ve/veya hidrobiyologlar koordinasyonunda gerçekleştirilecektir.
  • Taşıma yapılmayan ancak proje etki alanında bulunan deniz çayırlarının izlenmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Deniz İzleme Kılavuzlarında bulunan “Bölüm 8 Makroalg ve Deniz Çayırları İzleme Kılavuzu” çerçevesinde yıl bazında gerçekleştirilecektir.
  • Yapım sürecinde gerçekleştirilecek faaliyetlerin deniz ekosistemine olası etkileri hidrobiyologlar tarafından izlenecek, üçer aylık periyotlar halinde (mevsimlik izleme) ilgili ihtisas kuruluşlarına raporlama yapılacaktır. Proje işletme aşamasında izleme çalışmaları ilk yıl için 6 aylık, devamında ilkbahar mevsiminde yıllık periyotlar şeklinde uygulanacak ve raporlanacaktır. İzleme çalışmaları, hidrobiyolog ya da deniz biyologları koordinasyonunda yürütülecek ve 3 yıl boyunca devam edecektir. Böylelikle deniz ekosistemi hem inşaat hem de işletme dönemlerinde kontrol altında tutulacak, herhangi bir menfi durumla karşılaşıldığında müdahale edilebilecektir.
  • Proje kapsamında gerçekleştirilecek dip taramasında bütün süreç titizlikle yürütülecektir. Proje alanı içerisinde ve etki alanında deniz canlılarıyla birlikte bütün canlıların korunmasına özen gösterilecek, sürdürülebilirliğe aykırı bütün etkiler önlenecektir.
  • Söz konusu proje, fay hattına yaklaşık 8 km uzaklıkta bulunup yaklaşık 8.5-9.0 şiddetindeki bir deprem dikkate alınarak projelendirilmiştir. Söz konusu iskele, Kıyı ve Liman Yapıları, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatlarına İlişkin Deprem Teknik Yönetmeliğe uygun olarak depreme dayanıklı dizayn edilmiş olup ÇED raporunda duyarlı yöreler ve fay hattı için verilen bilgiler detaylandırılmıştır.
  • Tesisin işletme aşamasında iskeleye yanaşacak FSRU gemilerinden sadece doğal gaz transferi yapılacaktır. İskele petrol ve beyaz ürün transferinde kullanılmayacaktır.

Saros FSRU Agaç Kesimi Gerçekleri

BOTAŞ’ın Yeni FSRU Gemisi: Ertuğrul Gazi

Ülkemizin enerji merkezi olma hedefi doğrultusunda Hatay, tarihi bir güne daha tanıklık etti. Enerji arz güvenliğine esneklik kazandırılması ve kaynak çeşitliliğinin sağlanmasında dev bir yatırım olan ve BOTAŞ tarafından inşa ettirilen Türkiye’nin ilk FSRU gemisi Ertuğrul Gazi, 25.06.2021 tarihinde Hatay’ın Dörtyol ilçesinde bulunan BOTAŞ Dörtyol Terminali’nde gerçekleştirilen devreye alma töreniyle hizmete girdi.

Geminin boyunun 295, eninin 46, yüksekliğinin de 63 metre olduğunu ifade eden Dönmez, Ertuğrul Gazi’nin neredeyse 3 futbol sahası büyüklüğünde olduğunu dile getirdi. Bakan Dönmez, Ertuğrul Gazi’nin, mevcut gazlaştırma hacmiyle dünyadaki mevcut FSRU’lar içinde en fazla gazlaştırma kapasitesine sahip üst segment bir gemi olduğu bilgisini verdi.

Ertuğrulgazi FSRU Gemisi

İlk Gaz Dolum Operasyonu 29 Haziran’da Gerçekleştirilecek

Gemiyi, sisteme hızlı entegre olması ve yüksek mobilitesi sayesinde ihtiyaç duyulan bölgeye hızla sevk edeceklerini belirten Dönmez, “Böylece tüketimin yoğun olduğu bölgelerde hızlı bir şekilde yeni kaynak noktaları oluşturacağız. Ertuğrul Gazi’nin ilk gaz dolum operasyonunu, yani gemiden gemiye LNG transferini de 29 Haziran’da gerçekleştireceğiz.” dedi.

Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve TürkAkım gibi uluslararası boru hatlarında kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğini artırdıklarını ifade eden Dönmez, FSRU, LNG ve yer altı doğal gaz depolama tesisleriyle de sistemin işleyişini garanti altına alacak şekilde doğal gazı depoladıklarını bildirdi.

Tek Başına Akdeniz Bölgesi’nin 3 Aylık Doğal Gaz İhtiyacını Karşılayabilecek

Gemide 35, iskele ve ölçüm istasyonunda da 35 olmak üzere 70 personelle bu hizmeti sürdüreceklerini dile getiren Dönmez şu sözlerle konuşmasını sürdürdü: ”Bu gemide 170 bin metreküp sıvı doğal gazı depolayabiliyoruz. Gazlaştırdığımızda 110 milyon metreküpe denk geliyor. Yine bu gemiyi tam kapasite çalıştıracak olsak, yılda yaklaşık 7 milyar metreküplük bir doğal gazı gazlaştırma kabiliyet ve kapasitesine sahip bir gemiden bahsediyoruz.

Eğer sıvı gelmemiş olsaydı, bunu gaz olarak almış olsaydık bu gemiden yan yana tam 600 gemiyi dizmemiz gerekiyordu. Sıvılaştırdığımız için hacmi düşüyor ama kalitesinden de bir şey kaybetmiyor. Yine bu gemimizin günlük sisteme gaz verme kapasitesi de 28 milyon metreküp. Sadece bu gemimiz bütün Akdeniz Bölgesi’nin kışın üç aylık doğal gazını tek başına yetiştirebilecek, besleyebilecek bir imkana sahip.” dedi.

Depolama ve Giriş Kapasitemiz Sayesinde Rekor Tüketim Kesintisiz Karşılandı

Dönmez, büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna her gün bir adım daha yaklaştıklarını vurgulayarak şunları kaydetti: “Günlük 359 milyon metreküpe ulaşan günlük gaz girişimiz ve 4,5 milyar metreküplük depolama kapasitemiz sayesinde geçtiğimiz kışı hiçbir sorun yaşamadan atlattık. 19 Ocak günü 272 milyon metreküpe, 20 Ocak günü de 280 milyon metreküpe ulaşan bütün zamanların doğal gaz tüketim rekorunu bu sayede hiçbir kesinti ya da kısıntıya gitmeden karşıladık. ‘’

Kaynak: BOTAŞ

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close

15 Bin Üyemize Katılın