Ünlü tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı bu yıl 25. si düzenlenen ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kapsamında enerji sektörü temsilcileri ile bir araya geldi.
Özellikle Kuzey Kıbrıs’ın gaz yatakları açısından çok iyi değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Ortaylı, bu yıl “Enerjide Dönüşüm ve Değişim” temasıyla düzenlenen 25. ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nda “Enerji Tarihi ve Savaşları” başlığı altında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Danışmanı Barış Sanlı’nın sorularını yanıtladı.
İstanbul Fuar Merkezi’nde 30 Mayıs akşamına kadar devam edecek olan 25. ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ilk gününün en önemli konuşmacılarından biri Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Prof. Dr. Ortaylı, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs açıklarındaki gaz yataklarından Azerbaycan ile enerji alanındaki yakın ilişkiye, nükleer enerjiden rüzgar güllerine kadar birçok farklı konuya değindi.
Akdeniz’in en verimli bölümünün Doğu Akdeniz olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Buranın nasıl verimli bir bölge olduğunu bilmeden şansımızı kendimiz yarattık. Bu bölgenin en verimli ovası olan Çukurova ve bölgesine tarih boyunca yatırımlar yapılmış. 2 milyar dolar ihracat hacmi bulunmasına rağmen ne yazık ki şu an kullanılamıyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Katar’la ittifak içinde bulunmamız çok iyi
Kuzey Kıbrıs konusunda önemli değerlendirmelerde bulunan Ortaylı, “Tek şansımız Kuzey Kıbrıs’ın elde olması. Sanıyorum bu gaz yatakları Kuzey Kıbrıs’a kadar uzanıyor. Dünya enerji konusunda ham petrolden gaza doğru yöneliyor. Şu anda bu Katar’da var. Bu nedenle Katar’la ittifak içinde bulunmamız çok iyi. Doğu Akdeniz bereketli bir bölge ve buna sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
Nükleer enerjiye rüzgar gülü ile cevap veremezsiniz
Prof Dr. İlber Ortaylı tarihi ve coğrafi bilgiler dışında yatırımlar konusunda da görüşlerini dinleyicilerle paylaştı. “Rüzgar güllerinin kullanılacağı bir bölgeye hava yolu yapamazsınız. Hem hava yolu yatırımları hem de rüzgar potansiyeli sekteye uğrar.
Güneşte ise depolama teknolojisini bir halletsek Türkiye güneş enerjisini çok rahat kullanabilir” diyen Prof. İlber Ortaylı, yenilenebilir enerji yatırımları konusunda olumlu olduğunu vurgulamakla birlikte “Nükleer enerjiye karşı rüzgar gülüyle cevap veremezsiniz. Bugün sadece Rusya, Amerika İran değil Hindistan, Pakistan gibi ülkelerin ortasında olup da Küçükçekmece’deki küçük bir santralle yola devam edemeyiz” değerlendirmesini yaptı.
Enerji politikalarının ve kaynakların düzenlenmesinin devlette olmasının ve bunun sınırlı sorumlu kişilere bırakılmamasının gerektiğini söyleyen Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de kaynaklara hükmetmemiz gerek. AB’nin ve Türkiye’nin Pazar anlamında bir arada olmasının imkanı yok. Enerji ve maden kaynağı olmayan bir ülke ile AB enerjisini bölüşür mü?” şeklinde konuştu.
Gelecekte en büyük savaş su savaşı olacak
Suyun önemine de ayrıca dikkat çeken Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Gelecekte savaş, su savaşı olacak. En büyük kaynak su. En büyük enerji su. Petrol içebilir misiniz? Türkiye, su savaşına girdi. Bir şeyler yaptı, şimdi o kaynakları korumak zorundayız” dedi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı “Azerbaycan’la ilişkileri önemsiyorum”
Türkiye’nin Azerbaycan’la olan yakın ilişkisi konusunda da görüş bildiren Ortaylı, “Azerbaycan’ın enerji kaynaklarının dışarıyla bağlantısını sağlayacak yer Türkiye. Orada kontrol kurmamız lazım. İktisadi ve idari ilişkileri kontrol etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Prof Dr. İlber Ortaylı sözlerini enerji sektörünün genç elemanlarına yönelik verdiği öğütler ile şöyle tamamladı: “Okulda öğrendikleriniz yol gösterir ancak labirentin kesin çıkışını göstermez. Soru sormayı öğrenmek, etrafı görmek, tanımak zorundasınız”.