Klima, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven, görsel veri, ulaştırma, enerji, otomotiv ekipmanları, yarı iletkenler, kamu sistemleri ve uydu teknolojileri ile dikkat çeken marka Türkiye için üretiyor.
Elektrik motorları üreten bir şirket olarak kurulan Mitsubishi Electric, bugün “evden uzaya” kadar uzanan çok geniş bir alanda ileri teknoloji çözümleriyle dikkat çekiyor. Daha iyi bir gelecek için değişimi hedefleyen kurumsal felsefemiz (Changes for the Better) doğrultusunda çevre dostu küresel bir şirket olarak yol aldıklarını belirten Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, markanın 95 yılı aşkın süredir yüksek teknolojisiyle dünya genelinde toplumların yaşam kalitesini artırmak için çalıştığını aktardı. Mitsubishi Electric’in ülkemizdeki faaliyetleri ve hedefleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Saraçoğlu; “Markamız Türkiye’de klimadan asansör ve yürüyen merdivene, fabrika otomasyonundan ileri robot teknolojilerine, CNC mekatronik sistemlerden görsel veri sistemlerine, ulaştırmadan enerji sistemlerine, yarı iletken cihazlardan otomotiv ekipmanlarına, havalimanlarına özel radar teknolojilerini de kapsayan kamu sistemlerinden uydu ve uzay sistemlerine kadar pek çok farklı kulvarda faaliyet gösteriyor” dedi.
Manisa’daki dijital fabrikası ve yeni yapılanma süreciyle klima segmentini büyütüyor
Mitsubishi Electric’in Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikasını yüksek potansiyeline ve gücüne inandığı Türkiye’de kurarak 2017 yılı sonunda üretime başladığına dikkat çeken Saraçoğlu, sözlerine şöyle devam etti; “Yaklaşık 382,5 milyon TL sermayeyle, 60 bin metrekareye yakın alan üzerinde, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçirilen bu fabrika ile Türkiye, Mitsubishi Electric için önemli bir üretim üssü haline geldi. Yıllık 500 bin set (iç ve dış ünite) üretim kapasitesine sahip olan ve Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile tasarlanan fabrikamızda, Türkiye ve Avrupa için Avrupa Birliği mevzuatının gerekliliklerini karşılayan, yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiliyor. Türkiye ve Avrupa pazarında klima ve soğutma sistemleri segmentini büyütmeyi hedefleyen Mitsubishi Electric, 2019 yılında Türk iklimlendirme sektörüne yönelik ürün gamını genişletmek amacıyla önemli bir hamle daha yaptı. Mitsubishi Electric, 2015 yılında Climaveneta S.p.A. ve RC Group S.p.A.’yı satın almasının ardından yeni yapılanma sürecine girdi. Bu sürecin tamamlanmasının ardından Mitsubishi Electric Türkiye olarak, Mitsubishi Electric Hydronics & IT Cooling Systems S.p.A. için satış ve satış sonrası hizmetleri sunmaya başladık.”
Depremde yüksek güvenlik sağlayan yapay zekalı asansörler
Son yıllarda Mitsubishi Electric’in asansör ve yürüyen merdiven sektöründeki faaliyetlerini daha da geliştirdiğini kaydeden Saraçoğlu şu açıklamalarda bulundu; “Hızlı, konforlu, emniyetli ve yüksek enerji verimliliğine sahip asansör ve yürüyen merdivenleri ile dünya genelinde büyük projelere katma değer sağlayan Mitsubishi Electric, Türkiye’de de çok sayıda prestijli projede dikkat çekiyor. Özel tasarlanmış yapay zeka denetleme sisteminin kullanıldığı asansörlerde yer alan back up sistemi ile deprem ve elektrik kesintisi gibi durumlarda asansörün en yakın katta durması ve yolcuların güvenle tahliye edilmesi sağlanıyor. Güvenliğin yanı sıra çevreye dost yaklaşımıyla da öne çıkan Mitsubishi Electric asansörleri, ısı enerjisinin bina elektrik şebekesine kullanılabilir enerji olarak geri verilmesine imkan tanıyan özel sistem sayesinde yılda yüzde 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlıyor.”
Türk sanayisini geleceğin dijital fabrikalarına hazırlıyor
Türk sanayisine Sanayi 4.0’ın gerekliliklerini ve Mitsubishi Electric’in bu yeni endüstri evresine yanıtı olan e-F@ctory konseptini anlatabilmek için ülkemizin farklı illerinde etkinlikler düzenleyerek ve organizasyonlara katılarak sanayicilerle bir araya geldiklerini belirten Saraçoğlu; “Üniversitelerin mühendislik fakültelerinde robot eğitim merkezi kurulmasına katkı sağladığımız eğitime destek projemize devam ederken, aynı zamanda üniversite etkinliklerine katılarak geleceğin mühendis adaylarına vizyoner bir bakış açısı sunmayı amaçlıyoruz. Sanayicilerimize ve genç nesle yönelik bilinçlendirme çalışmalarımıza önümüzdeki dönemde de artan bir ivmeyle devam edeceğiz. Türkiye’deki büyük ölçekli şirketlerin ve KOBİ’lerin fabrika otomasyon teknolojileri konusunda önemli bir farkındalığa sahip olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla yakın gelecekte Sanayi 4.0’a uyumlu dijital fabrikalar hayata geçirmek için alınacak yatırım kararlarında artış yaşanacağına ve bu gelişimin bir sonucu olarak Türkiye’nin Dördüncü Sanayi Devrimi’ne hızlı bir şekilde uyum sağlayacağına inanıyoruz. Biz de e-F@ctory konseptimiz ile Türk sanayisinin geleceğin dijital fabrikalarına şimdiden hazır olması için çalışıyoruz. Bu konsept kapsamında bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurmadan önce bir sanal fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı ve üretimi test etmek mümkün” dedi.
İnsanla işbirliği içinde çalışan robotlara yatırım yapıyor
Robotların üretimdeki rolünün hızla artacağı yönündeki gelecek vizyonundan hareketle ileri robot teknolojileri alanında yeni nesil ürün ve çözümler geliştirmeye devam edeceklerini ifade eden Saraçoğlu, “Üretim bandındaki birçok işi yapabilen, insan kolu ya da eline yakın hassasiyete sahip robotlarımız, özellikle zor ve tehlikeli alanlarda iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından da fabrikalara yüksek katma değer sağlıyor. Örneğin, insanla işbirliği içinde çalışan yeni kollobratif robot serimiz güvenlik nedenlerinden ötürü koruyucu bariyerlerin arkasına yerleştirilmesi gereken endüstriyel robotların aksine bir üretim ortamında insanlarla yakın çalışmalarda bulunabiliyor” şeklinde konuştu.
Marmaray’da 7/24 çalışan yüzde 100 yedekli kontrol sistemi
Otomasyon teknolojileri ile sadece sanayiye değil dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray gibi hayatın içindeki projelere de yüksek katma değer sağladıklarını vurgulayan Saraçoğlu, “Mitsubishi Electric’in Marmaray BC1 Boğaz Geçiş Projesi kapsamındaki hizmetleri; ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis desteğinden oluşuyor” diye konuştu.
Antalya Havalimanı’nda güvenli uçuş teknolojisi
Mitsubishi Electric’in kamu sistemleri alanındaki faaliyetleri kapsamında uçak ve uçuş güvenliğini artırmak amacıyla havalimanları için geliştirilen radar teknolojisinin Antalya Havalimanı’nda da uygulanmaya başlandığını belirten Saraçoğlu sistemle ilgili şu bilgileri verdi; “Terminal Doppler Lidar Sistemi olarak adlandırılan bu radar teknolojisi, havalimanlarında rüzgar değişiminden kaynaklanan havayolu kazalarının daha etkin bir biçimde önlenebilmesi için geleneksel sistemlerden farklı olarak yalnızca yağış sırasında değil, açık havalar da dahil tüm hava koşullarında tespit yapabiliyor. Görüş hattındaki rüzgar hızının ölçülmesine olanak sağlayan sistem, sivil havacılık operasyonlarının ve yönetmeliklerinin uluslararası normlara uygunluğundan sorumlu olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) standartlarına ve tavsiyelerine uygun olma özelliğiyle de öne çıkıyor.”
Türksat 4A-4B’nin üreticisi Mitsubishi Electric 500’den fazla uydu projesinde rol aldı
Uzay araştırma ve geliştirme faaliyetleri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Mitsubishi Electric’in bugüne kadar 500’den fazla yerli ve uluslararası uydunun üretimine baş yüklenici veya temel alt yüklenici olarak iştirak ettiğini belirten Saraçoğlu, şu açıklamalarda bulundu; “Türkiye’de de Türksat 4A ve 4B uydularının üreticisi olan Mitsubishi Electric, ülkemiz ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunuyor.”
Mitsubishi Electric’in “evden uzaya” kadar hizmet verdiği tüm sektörler için ileri teknoloji ile donatılmış, enerji verimli, çevre dostu, uzun ömürlü ve akıllı ürün, sistem ve hizmetleri geliştirmeye devam edeceğini belirten Saraçoğlu, “Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz her alanda artan bir ivme ile mevcut konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.