İç ortam hava kalitesi çalışmaları son yıllarda pek çok ülkede bilim adamlarının ilgisini çekmektedir. Bu bağlamda, küçük çocukların çevre hijyeni konusunda sınırlı olan bilinç ve dikkatleri ve de henüz fizyolojik gelişimlerinin başında olmaları sebebiyle de kreş ve anaokullarının özel bir önemi vardır.
Erken yaşlarda çevre kirliliğine maruz kalmanın çocukların fizyoloji ve metabolizmalarında kalıcı değişikliklere yol açabildiği ve bunun da yetişkin dönemde ortaya çıkan bazı hastalıklara yol açtığı konusunda bulgular vardır.
Merkezi sinir sisteminin küçük yaşlarda savunma mekanizmalarının oluşmadığı ve çevresel kirliliğin yarattığı olumsuz etkilere açık olduğu bilinmektedir. Bu sebeplerle, okul öncesi yaştaki çocuklar potansiyel olarak en yüksek risk grubunu oluştururlar.
Kreş ve anaokullarında iç ortam havasında mevcut kirleticiler olarak solunabilir partikül maddeleri, çeşitli inorganik ve organik gazları, küf ve bakteri gibi biyolojik kökenli kirleticileri, metal içeren tozları ve radon gazını sayabiliriz.
Bu kirleticilerin kaynakları iç ortamda olabileceği gibi, dış ortamdan iç ortama aktarılan havadan kaynaklı da olabilir. Solunabilir partikül maddelerin çocuklarda astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıkları ile alerjik rahatsızlıklara yol açtıkları bilinmektedir.
Okul öncesi eğitim kurumlarında kullanılan mobilyaların, duvarların ve kapıların malzemelerinin, ayrıca ortamdaki rutubet oranının mukoza ve cilt rahatsızlıkları ile merkezi sinir sisteminin tanısı konulamayan rahatsızlıklarıyla ilişkili oldukları epidemiyolojik çalışmalarla gösterilmiştir.