8 Kasım her yıl dünyada ve Türkiye’de Dünya Şehircilik Günü olarak kutlanıyor. Şehirciliği her açıdan ele alan ve gelişimini hedefleyen bu özel günde İzocam, standartlara uygun kalınlıkta doğru malzemelerle yapılan doğru yalıtım uygulamalarının enerji verimliliği, ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliğindeki rolü ile binalarda yaşayan insanların sağlığı ve yaşanan ortamın kalitesi üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
Enerji verimliliği konusunu en önemli gündem konusu olarak benimseyen İzocam, 8 Kasım Dünya Şehircilik Gününde multi konfor bina tasarımları ve doğru yalıtım uygulamalarının mümkün olan en yüksek düzeyde enerji verimliliği sağladığının altını çiziyor. Yalıtım ile sağlanacak enerji verimliliğinin ülke ekonomisine sağlayacağı büyük katkıya dikkat çeken İzocam, en fazla enerji verimliliğine multi konfor binalar ile ulaşıldığını ve kentsel dönüşümün bu çerçevede büyük bir fırsat sunduğu görüşünde.
2017 yılında enerji hammaddeleri ithalatına 37 milyar dolardan fazla ödeme yapan Türkiye’nin son 10 yıldaki enerji ithalatının ülke ekonomisine bedeli 400 milyar doların üzerinde bulunuyor. Tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte üçü dışarıdan ithal ediliyor ve enerji ithalatı, dış ticaret açığının en önemli kısmını oluşturuyor. Enerji harcamalarında tasarruf sağlamak, cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığı azaltmak açısından binalarda yapılacak enerji tasarrufu büyük önem taşıyor. Doğru malzemelerle yalıtım yapılan binalar enerji tasarrufu için atılacak en büyük adım ve en yüksek enerji tasarrufunu sağlayan çözüm ise multi konfor binalar.
En yüksek enerji tasarrufu sağlayan çözüm; Multi Konfor Binalar
Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türeyen ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran “Multi Konfor Binalar”, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar en az % 90 enerji tasarrufu hedefliyor.
Özellikle çarpık yapılaşma içindeki niteliksiz konut stokunun hızla ve güvenli yenilenmesi, etkin enerji verimliliği sağlanması, sağlıklı çevre ortamına kavuşulması açısından kentsel dönüşüm önemli bir fırsat yaratıyor. Isı ve ses yalıtımlı, enerji verimliliği yüksek, yangın güvenliği sağlanmış yeni binaların inşa edilmesi enerji tüketiminin azalmasını sağlayacak.
İzocam’ın gürültü kirliliğine karşı kendine özgü ifadesi olan “sessiz şehirler” ile başlattığı mücadelede de Multi Konfor Binalar öne çıkıyor. Şehir gürültüsünün yarattığı stresten uzak durmak için alınabilecek önlemler arasında gürültüyü çokça zaman geçirilen yaşam ve çalışma alanlarından uzak tutmak gerekiyor. Gelişmiş şehirlerde insanlar zamanının %90’ını kapalı alanlarda geçiriyor. Dışardan gelen şehir gürültüsü ile birlikte bina içinde oluşan gürültülere de önlem alınması gerekiyor. Evde hacimler arası ve sokak gürültüsü, fabrikalarda işçi sağlığı, ofislerde sessiz çalışma ortamları sağlayabilmek Multi Konfor şartlarıyla mümkün olabiliyor. Multi Konfor Bina şartları, bunlara ek olarak tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinliklerin sergilendiği yerlerde de doğru akustik uygulamalar ve ses geçirgenliğinin önlenmesi için de özel alanların korunmasına hizmet ediyor.
Bu alanlarda istenen sessizliğe ulaşmada ise dış cephe yalıtımıyla birlikte yapıların iç duvar yüzeyleri, ara bölmeleri ve katlar arasında doğru ürünlerle doğru yalıtım uygulanması önem taşıyor. İzocam’ın “sessiz şehirler” yaratmada etkili olan taşyünü ve camyünü ürünleri ses yutucu özellikleriyle ses yalıtımı için iddialı çözümler sunuyor.
Yalıtım – insan sağlığı ilişkisi
Yalıtımın enerji verimliliği, ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği alanlarındaki önemine odaklanan İzocam, yalıtımı olmayan ya da yanlış yalıtım uygulanmış binalarda yaşayan insanların binadaki aşırı ısı kaybı, gürültü ve yangın emniyeti eksikliği gibi nedenlerle sağlık sorunları ve ekonomik dezavantajlar yaşadıklarına da dikkat çekti.
Yalıtımın daha proje safhasında ele alınması gerektiğinin altını çizen İzocam, yalıtımlı binalarda yaşamanın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkisini de vurgulayarak, binaların sadece yapım maliyeti değil kullanım maliyetleri de dikkate alınarak projelendirilmesi gerektiğini belirtti.
Hem binaların korunması hem bu binalarda yaşayan insanların sağlığının korunması ve hem de insanların yaşadıkları binalarda iyi yaşam koşullarına sahip olmaları, binaların doğru yalıtım uygulamalarına sahip olmalarıyla mümkün.
Yalıtımın insan sağlığına etkileri
* Bir konutun, evin veya odanın konfor değeri, insan ve oda sıcaklığı arasındaki hassas denge tarafından belirlenir. İnsan ve çevre arasındaki ışınım dengesinin yerinde olması, oda sıcaklık seviyesinden daha önemlidir.
* Soğuk dış duvarlar sadece ışınım dengesini bozmakla kalmaz; pencerelerde olduğu gibi oda sıcaklığını azaltır. Soğuk pencere ve yalıtımsız duvar ve döşemenin sebep olduğu soğuk hava hareketi rahatsız edici bir ortam yaratır ve çeşitli hastalıklara yol açabilir.
* Dış yapı elemanları iç yüzeylerinde su yoğuşmasına izin vermeyecek yapıda olsalar da yalıtımı olmayan ya da doğru yalıtım uygulaması yapılmamış binalarda su buharı yüksek olan mutfak ve banyolardan başka az ısıtılan odalarda da yoğuşma olduğu görülür. Yoğuşan su dış yapı elemanlarının tamamen nemlenmesine ve böylece ısı korunum veriminin azalmasına ve koku oluşumuna neden olur. Sağlık için zararlı olan nem, küf ve koku, dış yapı elemanlarının yüzey sıcaklığını fark edilebilir ölçüde artırabilecek doğru yalıtımla engellenebilir.
* Yaz mevsiminde de yetersiz ısı yalıtımı nedeniyle sağlık ve konfor açısından istenmeyen ortamlar deneyimlenir. Güneye ve batıya bakan duvarlar, güneş ışınımını önemli ölçüde depolarlar. Dış duvarda nitelikli bir ısı yalıtım levhası mevcut değilse, bu ısı kütlesinin önemli bir bölümü dış duvardan odaya girer ve sıcaklık dayanılmaz boyutlara ulaşabilir. Bu da soğutma yükünü ve soğutma için enerji tüketimini artırır.