Vecihi Hürkuş İle Türk Havacılık Tarihi

Vecihi Hürkuş (6 Ocak 1896, İstanbul – 16 Temmuz 1969), Türk pilot, mühendis ve müteşebbis. Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biridir, Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisidir, Türkiye’nin ilk yerli uçağını üretmiştir.

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul’da doğdu. I. Dünya Savaşı’na katıldı. Yaralanınca İstanbul’a dönerek Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girerek pilot olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü’nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi’nin Azerbaycan kısmında bulunan Nargin Adası’ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy’de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü’nde görev almıştır.

Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey’in bu projesi Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı’na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir – Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur.

Vecihi Bey’e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez takdirname verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişidir.

Vecihi Hürkuş

Savaştan sonra İzmir’de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne’ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa “VECİHİ” adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. İzmir Seydiköy Hava Mektebi’nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı- uçak yapımı projesine devam eder. 1923’te ganimet olarak Yunanlardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925’de “VECİHİ K-VI“adını verdiği uçağını uçurur ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. Vecihi Hürkuş’un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıydı. İzin verecek merci olmadığı için, izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.

Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş da sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi.

1930’da Kadıköy’de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV‘ü inşa etti. İlk uçuşunu 27 Eylül 1930’da Kadıköy Fikirtepe’de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy’e, sonra Ankara’ya uçmuştur. Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurmuş, 14 Ekim 1930’da “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almış. Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır.

Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.

Vecihi Hürkuş, 1931 yılında, TTaC (Türk Tayyare Cemiyeti) yararına Türkiye turu yaptı.

Birinci Tur (02.09.1931): Ankara, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Ereğli, Zonguldak, Cide, Sinop, Samsun, Trabzon, Of, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Suşehri, Zara, Hafik, Sivas, Şarkışla, Akdağmadeni, Sorgun, Yozgat, Sungurlu, Kalecik, Ankara.

İkinci Tur (09.11.1931) : Ankara, Gölbaşı, Bağla, Şereflikoçhisar, Aksaray, Konya, Beyşehir, Seydişehir, Alanya, Manavgat, Antalya, Fethiye, Köyceğiz, Muğla, Göktepe, Kale, Tavas, Karacasu, Babadağ, Denizli, Çal, Çivril, Karahallı, Ulubey, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Çukurhisar, İnönü, Bozüyük, Karaköy, Söğüt, Geyve, Adapazarı, İzmit, İstanbul.

1932’de Vecihi Sivil Tayyare Mektebi isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu’nu açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotu olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy’de Türkiye’nin ilk sivil uçağı VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağı VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. Nuri Demirağ, bir tayyare yapımı için 5000 TL vermiş, böylece 1933’te Vecihi Hürkuş tarafından NURİ BEY adı verilen VECİHİ XVI kabin uçağı yapılmıştır. Vecihi Bey zor koşullarda eğitim yaparken bazı kurumların, örneğin TEKEL İdaresi’nin ve Türkiye İş Bankası’nın reklamlarını yapmış, bazı vatansever yetkili kuruluşların da yardımları oldu.

Vecihi Hürkuş Kimdir

1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için, Almanya’daki mühendislik okula gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş’a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühedisi ruhsatı verilmedi.

1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kurmuştur ancak; kazalar, kaçırılmalar ve sabotajlar gibi sebeblerle şirket uçuştan men edilmiştir.

Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş, Ankara’da 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi’nde vefat etmiştir.

Vecihi Hürkuş’un Hüzünlü Hikayesi

Kardeş Payı dizisi başlangıç hikayesinden alıntıdır.

Babası öldüğünde 3, savaşa katıldığında 16, pilotluk diploması aldığında 20, savaşta Ruslara esir düştüğünde 21 yaşındaydı. Gökyüzüne aşık, kalbi vatan sevgisiyle dolu, çalışkan bir gençti. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan Vecihi Hürkuş, savaşta kazandığı başarılarla İstiklal Madalyası kazandı.

29 yaşındayken kendi yaptığı Vecihi K-6 isimli ilk uçağını bitirdiğinde umut ve heyecan doluydu. Uçağı için sertifika almak istedi fakat bu belgeyi verebilecek yetkinlikte kimse yoktu, bu yüzden uçması yasaklandı. Vazgeçmedi… İzinsiz uçtuğu için ceza aldı ve uçağına el konuldu. 1930’da ilk Türk sivil uçağı olan Vecihi 14’ü yaptı. Yine sertifika verilmedi. Tüm uçağı parçalarına ayırdı, Ankara’dan trenle Prag’a kadar götürdü, tekrar birleştirdi. Uçak, Çekoslavakya’da uçuş müsadesi aldı. Yurda döndüğünde onu yine engeller bekliyordu. İkinci uçağı da uçuştan men edildi.

Vazgeçti mi? Tabiki hayır…

1932’de ilk Türk sivil havacılık okulunu kurdu. Yetiştirdiği başarılı öğrencileriyle iki uçak daha yaptı. Maddi imkansızlıklar yüzünden okul kapandı. Ömrünün sonuna kadar ülkesine, insanlara hizmet etmek için çalıştı, çabaladı. Çok sıkıntı çekti, borca battı. Birinci Dünya Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklar için bağlanan maaşına bile el konuldu, yine de vazgeçmedi.

16 Temmuz 1969 yılında, tam da Apollo 11 uzay aracı ay yüzeyine doğru yol alırken, tüm ömrünü Türk havacılığını ilerletmek ve gençlere havacılığı sevdirmek için harcayan Vecihi Hürkuş, sefalet içinde hayata gözlerini yumdu…

Bu ayıp da bize 100 yıl yeter.

Bu dünyada (ülkede) yapılan hiçbir iyilik cezasız kalmaz.

Kaynak: 1- Vikipedi 2- Kardeş Payı Dizisi

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

close

15 Bin Üyemize Katılın